Türk Telekom’un Özelleştirilmesi – Bir Talan’ın Hikayesi

V.G - Türk Telekom Ve Arsa Satışı

V.G – Türk Telekom Ve Arsa Satışı

Bu arada, devir öncesinde, 2004 sonu itibariyle toplam 1 milyar 650 milyon dolar ekspertiz değeri bulunan Telekom’un gayrimenkullerinin çok büyük bir bölümü kamu kuruluşlarına devredildi. Telekom’un gayrimenkulleri, Türksat, Kıyı Emniyeti, PTT ve Milli Eğitim Bakanlığı gibi kuruluşlara verildi. Örneğin, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne verilen gayrimenkuller arasında, İstanbul Bakırköy’de bulunan 121 dönümlük arazi, Beykoz’da bulunan lokal ve İzmirÇeşme’deki 12 bin metrekare arsa bulunuyor. Türksat A.Ş, İstanbul Üsküdar’da 605 hektar arsa ve Ankara Gölbaşı’nda bulunan tesisleri alırken, Milli Eğitim Bakanlığı’na da Ankara Yenimahalle’deki İmodsan tesisleri ile AOÇ’da bulunan santral arsası verildi.

Özelleştirmeden önce, Arsaların diğer kamu kuruluşlarına devrinin nedeni, Türk Telekom özelleştirmesinin bir mülkiyet satışı olmayıp, işletme imtiyazının devri işlemidir. Yoksa, Türk Telekom’un değerini yükseltecek arsaların özelleştirmeden önce, zaten gayrimenkul zengini olan kamu kuruluşlarına devrinin bir anlamı var mıdır?

Ancak, Türk Telekom imtiyaz sözleşmesini imzalarken, imtiyaz süresinin sonunda teçhizatı taşınmazlarla birlikte Telekomünikayon Kurumu’na (şimdi BTK) devrini öngören 38. maddesinin 2. bendine ilişkin haklarının saklı olduğu yolunda şerh koyarak imzalar. [İmtiyaz Sözleşmesinin 38. maddesinin 2. fıkrası şu şekildedir: “Sözleşmenin süresinin sona ermesi veya yenilenmemesi halinde , Türk
Telekom sistemin işleyişini etkileyen tüm teçhizetı bütün fonksiyonları ile çalışır vaziyette ve bu teçhizatın kurulu bulunduğu, kendi kullanımındaki taşınmazları Kuruma veya Kurumun göstereceği kuruluşlara bedelsiz olarak devreder]

Yiğit Bulut, 28.01.2007 tarihli Referans Gazetesinde yer alan yazısında; Oger, devir sözleşmesini imzalamadan önce ‘Telekom’un arsalarına istediğim gibi inşaat yapamazsam, anlaşmayı imzalamam’ dediğini. Bir yetkilinin de kendisine “anlaşmayı ‘şerh koyarak’ imzalayın”şeklinde yol gösterdiğini;. Böylece Danıştay tahkim yolunu kapatsa bile, şerhli bir anlaşmanın doğal olarak tahkim hakkı kazanacağını söylediğini ifade ettikten sonra, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarına dayanarak şu sonuca varıyordu. “Türk Telekom’un satışı, bir varlık satışı değil, imtiyaz sözleşmesidir. 21 yıl sonunda alıcı Oger Telecom, Türk Telekom ait altyapıyı varlıkları ile Türk devletine devredecektir.”

Bizim kanaatimize göre de; Türk Telekom’un özelleştirilmesi bir mülkiyet satışı olmayıp, işletme imtiyazının devridir. İmtiyaz Sözleşmesinin bitiminde Türk Telekom altyapıyı taşınmazlarla birlikte Kamuya (Kamu adına BTK’ya) devretmekle mükelleftir.

Bütün bunlara rağmen, Türk Telekom’un Artvin’de, Adana’da, Sivas’da, Bolu’da, Bursa’da, Edirne’de, Manisa’da, Muş’da, Ordu’da Şanlıurfa’da, Kayseri’de, Trabzon’da ve Van’da çeşitli gayrimenkullerini satışa çıkardığını, bunların büyük bölümünü de sattığını tespit ettik.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, MHP Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in 29/12/2009 tarihli yazılı soru önergesine Türk Telekom A.Ş’den alınan bilgiye dayanarak verdiği cevaba göre, Türk Telekom’un özelleştirme tarihi olan 14 Kasım 2005’den 29/12/2009 tarihine kadar Türkiye genelinde 5 adet gayrimenkul satışı yapılmış ve bu satışların tamamından 8 milyon 983 bin 200 lira gelir elde etmiştir.

Türk Telekom kamuya açıkladığı bilançolarına göre, özelleştirmeden sonra “Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller” isimli bir hesap açtığı görülmüş olup, bu hesabın yıllar itibariyle bakiyesi aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

31.12.2005 31.12.2006 31.12.2007 31.12.2008 31.12.2009
360.565.000 343.928.000 327.291.000 310.654.000 291.001.000

Bu kayıtlara göre Türk Telekom’un 31.12.2005-31.12.2009 tarihleri arasında 69.564.000 TL tutarında gayrimenkul sattığı anlaşılmaktadır.

Dolayısıyla, Ya Bakanın Soru önergesine verdiği cevap yanlıştır ya da kamuoyuna açıkladıkları mali tablolardaki rakamlar.

Her iki durum da, açıklanabilir hatalar değildir.

Burada Tartışılması gereken bir konu da Türk Telekom’un sermayesinin kamuya ait olduğu dönemde “Yatırım amaçlı Gayrimenkul” alıp alamayacağıdır. 2005 öncesinde Türk Telekom gayrimenkul alacağı zaman DPT’dan onay almak durumundaydı. DPT’ye yazılan yazılarda, alınan gayrimenkulün ne amaçla alınacağı/kullanacağı mutlaka belirtilirdi. Alt yapı yatırımı gereği olmayan gayrimenkul alımlarına da, genelde DPT onay vermezdi. Dolayısıyla, Türk Telekom’un “Yatırım Amaçlı Gayrimenkul” alması mümkün değildi. Ancak, altyapı yatırımı yapmak amacıyla alınan bazı gayrimenkullerin, zamanla; teknolojinin gelişmesi, şehir planlarındaki değişiklik vb. nedenlerle atıl vaziyette kalabiliyordu.

Bunların da küçümsenemeyecek bölümü, Türk Telekom özelleşmeden önce başka kamu kuruluşlarına devredilmişlerdir. Kanaatimizce Türk Telekom, atıl vaziyette olan Gayrimenkulleri satamaz. Biz İmtiyaz Sözleşmesinin 38. Maddesinin 2. Fıkrasındaki hükmün virgülden sonraki bölümünü “kendi kullanımındaki taşınmazları Kuruma veya Kurumun göstereceği kuruluşlara bedelsiz olarak devreder” hükmünü bir bütün olarak kabul ediyoruz. Bazılarının ifade ettiği gibi, bu fıkradaki taşınmazları “teçhizatın kurulu bulunduğu, kendi kullanımındaki taşınmazlar” olarak değerlendirmiyoruz. Böyle bir anlam, Maddenin yazılma amacını da ortadan kaldırır. O zaman imtiyaz sözleşmesinin bitiminden önce, tüm teçhizatı kiralayacağınız taşınmazlara nakledin. Gayrimenkulleri de satın. Olur mu öyle şey?

You may also like...

Bir yanıt yazın